Ölüm yoktur aşıklara... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ölüm yoktur aşıklara... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Haziran 2010 Pazar

Kalp ne ile doluysa dudaklardan o dökülür!...

Kalp ne ile doluysa dudaklardan o dökülür!...



Eski âşıklar sevgili uğrana ölmeyi bir ideal, bir amaç bilirlermiş. Onlar, uğruna ölünecek sevgililer buldukları için bahtiyar idiler. Gün gelir, sevgililer de âşıklarını sever umudunu içlerinde durmadan büyütüyorlardı. Oysa aşk, iki kişi arasında asla eşitlenmeyen bir şeydi. Allah, âşığın uğraştığı sevgiyi maşuktan esirgemişti. Bunun içindir ki âşıklar, ya kendilerine verilen derdin aynısının sevgiliye de verilmesi ya da sevgilide ki vurdumduymazlığın aynısı ile kendilerine de ihsanda bulunması için yakarır dururlar. İsterler ki, Allah aşkı seven ile sevilen arasında eşit bölüştürülsün... Oysa aşk bu demek degildir. Seveni sevmek kolaydır; marifet o sevmediği zaman da onu sevebilmektir. Gerçek âşık bilir ki, kendi içindeki aşk ateşinin aynısı sevgilide de vardır ve gönülsüz de olsa, o da aşkı duyumsamaktadır. Ne var ki sevgili çok sabırlı, âşık da sabırsız olduğu için bu aşk yarası tek taraflı kanamaktadır. O acılar, o ayrılık ve hasret ateşleri âşığı yakıyorsa öte yandan da pişiriyor demektir... Âşık, ancak bu pişme sürecinde ham iken olduğun, çiğ iken kâmil olur. Çünkü aşk yolunda varılacak merhalelerin en yücesi, aşkın olgunluğu ile kendi dünyasını kurabilmektir. O mertebeye gelindikten sonra aşk uğrunda can vermek âşığa âsân gelir.
Amaç aşk uğruna ölmek değil, uğruna ölünecek aşkı bulmaktır. Bu aşk, cennet emelinden uzaklaşıp cemale erme hedefini gözetir. böyle bir aşka giriftar olduktan sonra geriye ne kalır ki!?.. Dünyayı elinin tersiyle itiver gitsin!.. Hani Fuzûlî'diyor ya:

Cennet için men eden âşıkları dîdârdan
Bilmemiş ki cenneti âşıkların dîdâr olur
Cennetten uzaklaştırdığı gerekçesiyle âşıkları sevgilinin diyarına (yüzüne) bakmaktan alıkoyan kişi bilmiyor ki âşıkların cenneti sevgilinin yüzüdür!..

İskender Pala.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Ölüm yoktur aşıklara...


Gerçeklerden haberli olarak ölen Hakk aşıkları, sevgilinin huzurunda şeker gibi erirler!

Ruh aleminde, elest meclisinde ab-ı hayat içenler, bir başka tarzda ölürler!

Ötelerden haberdar olanlar, Hakk sevgisinde derlenip toplananlar, şu insan kalabalığı gibi olmazlar!

Hak aşıkları, letafette melekleri bile geride bırakmışlardır! Bu sebeple, diğer insanlar gibi ölmek, onlardan uzaktır!

Sen sanır mısın ki, arslanlar da köpekler gibi kapı dışında can verir?

Hak aşıkları sevgi yolunda ölürlerse, onları can padişahı karşılar!

Birbirlerinin canı kesilen, aynı emaneti, aynı canı taşıdıklarından haberdar alan Hakk aşıkları, birbirlerinin aşkıyla ölürler!

Aşıklar, gökyüzüne uçarlar, münkirler ise, cehennemin dibinde can verirler!

Ölürken Hakk aşıklarının gönül gözleri açılır da, öteleri, gayb alemini görürler! Başkaları ise, ölüm korkusu ile kör ve sağır olarak ölürler!

Geceleri ibadetle vakit geçirenler, Hakk korkusuyla uyumayanlar, ölüm zamanı gelince korkusuz, rahatça ölürler!

Bu dünyada boğaz derdine düşenler, sadece yemeyi, içmeyi düşünenler öküzleşirler, eşekler gibi ölürler!

Bugün yaşarken, Hakk´ın nazarından düşmemek isteyenler, o nazarı, o bakışı arayanlar, o bakışa karşı neşeli bir halde gülerek can bağışlarlar!

Can padişahı, onları lütuf kucağına alır, onlar, öyle hor ve basit bir halde ölmezler!

Ahlaklarını Mustafa (s.a.v.)´nın ahlakına benzetenler, Hz. Ebubekir gibi, Hz. Ömer gibi ölürler!

Aslında, Hakk aşıklarından ölüm uzaktır! Onlar, ne ölürler ne de yok olurlar! Ben bu sözleri, ´Şayet ölürlerse, böyle ölürler!´ diye söyledim!



HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - DİVAN-I KEBİR

Öne Çıkan Yayın

Esmaul husnadan anladiklarimiz

Esmaul husnadan anladiklarimiz ne kadardır bi soralim kendimize oysa rabbimizi tanimanin o nun fiil ve uzerimizdeki tasarrufunu bilmenin...