Allahın Nimetlerinin Farkında Olmalıyız

Allah-u Zülcelal’in sayısız nimetleri içinde bize verdiği üç büyük nimet vardır. Birinci büyük nimeti: Bizlere iman nasip etmesidir. İkinci büyük nimeti; Bizleri Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’in ümmeti olarak yaratmasıdır. Hatta bazı peygamberler dahi: “Ya Rabbi! Keşke bizi de Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’in ümmeti olarak yaratsaydın.” diye münacaatta bulunmuşlardır. Cebrail (Aleyhisselam) dahi, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’den şefaat talep etmiştir.
Allah-u Zülcelal’e sonsuz hamdü senalar olsn ki, bizlere de onun ümmetinden olmayı nasip etmiştir. Allah-u Zülcelal’in üçüncü büyük nimeti ise, bu ahir zamanda sadat-ı kiram ile tevbe etmek, onların manevi dairesine girip, onlarla, onlarla beraber tasavvufu yaşamayı bizlere nasip etmesidir. Bütün bu nimetleri düşündüğümüzde yapmamız gereken, bizlere verilen bu fırsatları çok iyi değerlendirmemiz lazımdır.
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’in karşısında kıyamet günü yüzümüzün ak olabilmesi için ona bu dünyada iken mutabaat etmemiz ve ona benzemeye çalışmamız lazımdır.
Elimizden geldiği ve dilimizin döndüğü kadar mü’min kardeşlerimize sohbet ederek ve nasihatlerde bulunarak onların yönlerinin Allah-u Zülcelal’e dönmelerine ve O’na kulluk yapmalarına vesile olmaya çalışalım.
Allah-u Zülcelal, imandan ve Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’e mutabaattan ve sadat-ı kiramın kapısından bizleri mahrum etmesin İnşaallah-u Teala...