Hayal Dükkanı
KALIN PALTOSUNA SIMSIKI sarılmıştı. Demir kapının üstten geçmeli mandalına dokunuyor
Rüzgârın paltosunu havalandırmasına direnerek bir-iki adım attı ve zorla bahçe kapısından içeri girdi.
Sonra tekrar dönecek gibi oldu. Yine vazgeçti.
Dışarıdaki soğuğa rağmen
İçerideki adam dayanamayıp pencereyi açtı:
"Buyurun
Adam çekinerek içeri girdi. Paltosunun düğmelerini açtı. Sıcak dükkânın mistik havasını içine çekti.
Kendisine gösterilen yere oturdu. Dükkânın sahibi şöyle dedi:
"Sizi dükkânıma girmekte oldukça kararsız gördüm. Biliyorsunuz
"Ama benim istediğim şey çok büyük ve imkânsız. Kimse
Dükkân sahibi:
"Size söyledim ya
Adam ümitsizce:
"Benim isteğimi yerine getiremezsiniz. Dediğim gibi
Dükkân sahibi adamın sözünü kesti:
"Bırakın şu imkânsız lâfını da istediğiniz şeyi söyleyin artık."
"Ben
"Tabii ki
Adam heyecanla:
"Neymiş o?"
"Tecrübeleriniz..."
Müşteri düşündü
O zaman elli yılı tekrar aynı şekilde yaşamaya ne gerek vardı? Dükkân sahibine döndü:
"Demek istediğinizi anladım efendim. Sağ olun
Yıllar
Mevlâ kusurlarımızı bağışlasın. Bizlere rahmetiyle muamele etsin. Size doğru anlamayı
Bismillâhirrahmânirrahîm
"O öylesine bir
"Küçük ve büyük
(Rahman
"Şüphesiz ki
"Şüphesiz ki Rabbin
"Bu dünya hayatı
"Şüphesiz
"Şüphesiz rızıklandıran da

tecrübeler insana ders veriyor ..hayatta vazgeçemeyeceyimiz
YanıtlaSilyaşanmışlıklarımızdır...