5 Ağustos 2010 Perşembe

Hayal Dükkanı





Hayal Dükkanı

KALIN PALTOSUNA SIMSIKI sarılmıştı. Demir kapının üstten geçmeli mandalına dokunuyor sonra geriliyor bir müddet bekliyor tekrar kapıya yöneliyor sonra yine vazgeçiyordu.

Rüzgârın paltosunu havalandırmasına direnerek bir-iki adım attı ve zorla bahçe kapısından içeri girdi. 

Sonra tekrar dönecek gibi oldu. Yine vazgeçti.

Dışarıdaki soğuğa rağmen uzun süre bu kararsızlık devam etti.

İçerideki adam dayanamayıp pencereyi açtı:

"Buyurun buyurun. Lütfen içeri girin" dedi.

Adam çekinerek içeri girdi. Paltosunun düğmelerini açtı. Sıcak dükkânın mistik havasını içine çekti. 

Kendisine gösterilen yere oturdu. Dükkânın sahibi şöyle dedi:

"Sizi dükkânıma girmekte oldukça kararsız gördüm. Biliyorsunuz burası hayal dükkânı. Ne ararsanız var. Buraya her gelen her istediğini mutlaka alır. Kimse eli boş dönmez."

"Ama benim istediğim şey çok büyük ve imkânsız. Kimse hiç kimse onu bana veremez" dedi adam.

Dükkân sahibi:

"Size söyledim ya bu dükkânda imkânsız diye bir şey yok. Ne istiyorsanız muhakkak alırsınız" dedi.

Adam ümitsizce:

"Benim isteğimi yerine getiremezsiniz. Dediğim gibi ben imkânsız bir şey istiyorum..."

Dükkân sahibi adamın sözünü kesti:

"Bırakın şu imkânsız lâfını da istediğiniz şeyi söyleyin artık."

"Ben şey ben tam elli yaşındayım. Ve sizden elli yılımı geri istiyorum. Verebilir misiniz?"

"Tabii ki" dedi dükkan sahibi. "Size geçmiş elli yılınızı tekrar vereceğiz ama tek bir şartla!"

Adam heyecanla:

"Neymiş o?"

"Tecrübeleriniz..."

Müşteri düşündü tecrübelerini verecek karşılığında elli yılını alacaktı. "Tamam" diyecek oldu. Biraz düşündü. Eğer tecrübelerini verecek olsa çocukluğu gençliği başından geçen onca şey; aynı hatalaryaşadığı onca acılar... Sonunda yine yıllar geçecek tekrar aynı şeyler yaşanacak ve tecrübeler elde edilecek...

O zaman elli yılı tekrar aynı şekilde yaşamaya ne gerek vardı? Dükkân sahibine döndü:

"Demek istediğinizi anladım efendim. Sağ olun ben istediğimi aldım. Hem elli yılımı hem de tecrübelerimi..." dedi ve yüzünde garip bir sevinçle kapıyı çekti kararlı adımlarla yürüdü kayboldu.

Yıllar tecrübe demekti. Yaşanan olaylara gösterilen tepkiler hissedilen acılar sevinçler hatalar yıllar gerektirirdi. Sonunda nasıl davranılması gerektiğini tecrübelerle öğrenilirdi. Bütün parçalar bir araya gelir ve bir anlam ifade ederdi.


Mevlâ kusurlarımızı bağışlasın. Bizlere rahmetiyle muamele etsin. Size doğru anlamayı bize de doğru anlatmayı nasip etsin. Hatalarımızı affetsin.


Bismillâhirrahmânirrahîm

"O öylesine bir 'tır ki her şeyi yaratan bütün varlıklara şekil verendir. En güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar hep Onu teşbih ederler. O her şeye gücü yeten ve her kemâle sahip her işinde hikmet sahibi olandır." (Haşir 22-24)

"Küçük ve büyük yapılan her şey levh-i mahfuzda yazılıdır."
(Rahman 53)

"Şüphesiz ki  insanlara hiçbir surette zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler." (Yunus 44)

"Şüphesiz ki Rabbin onların kalplerinde gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir." (Nemi 74)

"Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise; o asıl hayatın ta kendisidir. Eğer bilselerdi (dünyayı ebedi hayata tercih etmezlerdi)." (Rum 64)

"Şüphesiz  göklerin ve yerin gaybını bilir.  bütün yaptıklarınızı görendir." (Hucurat 18)


"Şüphesiz rızıklandıran da güç ve kudret sahibi olan da ancak 'tır." (Zariyat 58)


1 yorum:

  1. tecrübeler insana ders veriyor ..hayatta vazgeçemeyeceyimiz
    yaşanmışlıklarımızdır...

    YanıtlaSil

Alakalı yorumlar faydalıdır.

Öne Çıkan Yayın

Esmaul husnadan anladiklarimiz

Esmaul husnadan anladiklarimiz ne kadardır bi soralim kendimize oysa rabbimizi tanimanin o nun fiil ve uzerimizdeki tasarrufunu bilmenin...