GÖNLÜMÜZÜN ASIL SAHİBİ KİM?
Tabiî ki ALLAH.Allah; o kadar büyük, o kadar yüce ki, yerlere, göklere,
alemlere, kâinatlara sığmadı..sonunda varettiklerinin gönüllerine girdi
ve ancak oraya sığdı. Sonra da; Ben; göklerde değil, varettiklerimin gönüllerindeyim! dedi.
Evet, Allah; gerçekden çok sevdiği, severek yarattığı insanların gönüllerindedir.
Ama bu böyle kalmadı, Şeytan baktı ki, Allah en yüce yere yerleşmiş, kendisini böldü parçaladı, didikledi ve o da adını "Nefs" yaparak, insanoğlunun içine girdi.
Allah müdahale etmedi çünkü adaleti vardı. İnsanoğluna
"Hür irade" verdi ve
İşde buyur; istediğini seç, ya şeytana ya da gönlüne, yani bana kulak ver.
Ama güveniyordu, ama biliyordu, yarattığı insanın eninde sonunda
gönlünün sesine kulak verip O'na döneceğine,
O'na varacağına..emindi..bekledi..büyük bir sabırla bekledi.
Ne yaptı insanoğlu; gönlünü sardı sarmaladı bir kenara koydu.
İçindeki nefsine uydu, dünyaya geldi nefsiyle yaşadı,
hiçbir şey yapmadan yine nefsine hizmet ederek
Bu böyle devam ediyor, asırlardan beri de böyle sürüyor.
Allah;
o örtünün altında, gönlümüzdeki yerinde büyük bir sabırla bekliyor..
Ve hala diyor ki;
Birgün mutlaka gönlünün üzerindeki örtüyü açacak, beni görecek,
gönülden gönüle geçecek ve bendeki gönüle varacak!!!
Güllerin güzelliği...
Sen öyle Rahmet edersin ki,
rahmetinin tecellisi ile her zerre sürur bulur.
Senin Rahmetin öyle geniş ki,
cennet dediğimiz rahmetinin gerdanlığında bir inci tanesi gib durur.
Rahmetinin bir cilvesi cennetim olur.
Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur.
Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kesin olur .
Rahmetinin zayıf bir gölgesi cümle nimetlerin aslıdır.
Simamın güzelliği, bakışımın hoşluğu, sözlerimin inceliği,
sesimin zerafeti Senin rahmetinin dokunuşundandır.
Güllerin güzelliği, renklerin ahengi, kokuların letafeti,
meyvelerin zerafeti Senin rahmetinin yansımasındandır.
Sen ki kimseye muhtaç değilsin;
rahmetinle cümle muhtaçları görüp
gözetirsin.
rahmetinin tecellisi ile her zerre sürur bulur.
Senin Rahmetin öyle geniş ki,
cennet dediğimiz rahmetinin gerdanlığında bir inci tanesi gib durur.
Rahmetinin bir cilvesi cennetim olur.
Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur.
Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kesin olur .
Rahmetinin zayıf bir gölgesi cümle nimetlerin aslıdır.
Simamın güzelliği, bakışımın hoşluğu, sözlerimin inceliği,
sesimin zerafeti Senin rahmetinin dokunuşundandır.
Güllerin güzelliği, renklerin ahengi, kokuların letafeti,
meyvelerin zerafeti Senin rahmetinin yansımasındandır.
Sen ki kimseye muhtaç değilsin;
rahmetinle cümle muhtaçları görüp
gözetirsin.
Şu çorak gönlüme rahmetini indir.
Senin varlığın kimsenin varlığına muhtaç
değil; rahmetinle herşeyi heran var edensin.
Şu fani ömrümü sonsuzluğa eriştir.
Senin rahmetin olmasa kimse kimeye yar değil;
rahmetin sayesinde kimse kimseye ağyar değil.
Şu mahsun kalbime müjdeni yetişdir.
Senin vechine bakmayan herşey fanidir;
rahmetin sayesinde ayrılıklar ve hicranlar baki değil.
Şu telaşlı ruhumu vuslatınla yatıştır.
SENAİ DEMİRCİ

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Alakalı yorumlar faydalıdır.