Merhamet, merhamette bulunan kişiyi depresyondan korur, kişinin kendine güveni ve saygısını artırır ve kişinin ilişkilerinde daha sosyal bir konuma gelerek bireyin iyi hissedişine önemli katkılar sunar. Bu bağlamda merhametli kişilerin daha özgüvenli ve mutlu kişiler olduğunu söyleyebiliriz.
Yaradan’a saygı, yaratılanlara şefkat ve merhamet göstermek Müslüman olmanın gereğidir. Merhamet, yüce bir duygu olup sahibini iyiye, güzele, doğruya, hayra yöneltir. Kişi; kendisine, çevresindekilere, bütün insanlığa ve canlılara merhamet duyguları beslemelidir.
Bu anlamdaki en güzel örneğin yüce kitabımız kuranı kerim ayetlerle bizlere ögüt vermektedir.
“Müminlerden sana uyanlara kanatlarını indir.” (Şuarâ, 26/215.) “… Müminler birbirlerine karşı merhametlidirler.” (Fetih, 48/29.)
"Allah rahmeti yüz parça yaratmış, doksan dokuzunu kendi katında tutmuş, yeryüzüne sadece bir parçasını indirmiştir. İşte bütün mahlûkat bu bir parça merhametle birbirlerine acırlar. Bir hayvan bile (bu bir parçacık rahmetin eseri olarak yavrusunu emzirirken) üzerine basarım endişesiyle ayağını kaldırır." (Müslim, Tevbe, 17.) ayet ve hadislerinde de vurgulandığı gibi hakiki merhametin sahibi Allah (c.c.)’tır. Merhamet Yüce Allah (c.c.)’ın insanlara armağanıdır.
Yüce yaradanın bütün peygamberleri insanlığa önder olarak gönderilen nebiler, veliler hepsi merhametle davranmış, merhameti hayatlarında esas almışlardır..
Hayatı Kur’an ahlakı üzere olan Hz. Peygamber, üzerinde önemle durarak merhameti teşvik etmiş, başta çocuklara olmak üzere insanlara merhametli olmayı öğütlemiş, zaman zaman katı ve acımasız davrananları ikaz etmiştir. Torunları Hasan ve Hüseyin’i öpüp koklayan Hz. Peygamber (s.a.s.)’e Akra’ b. Hâbis; “Benim on çocuğum var ama hiçbirini öpmüş değilim.” dediğinde; "Merhamet etmeyene merhamet edilmez." buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 18.) "İnsanlara merhamet etmeyen kimseye Allah merhamet etmez." (Müslim, Fedâil, 66.) "Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki gökyüzündeki(ler) de size merhamet etsin" (Ebu Dâvûd, Edeb, 58.) hadislerinde de merhametin gereğini vurgulamıştır.
Merhamet insani bir özellik olmanın dışında İslami bir fıtrattır ki bunu geliştirip insanlara, hayvanlara ve diğer bütün zihayat sahiplerine şefkat beslemeyi gerektirsin. Acımasızlığın merhametsizliğin insanı ve toplumu her türlü vahşete namzet hale getirdiği aşikârdır.
Hal böyle olunca ilk önce kendi vicdanımızda merhameti geliştirmek gerek ki etrafımıza MERHAMET adına güzel örnek olalım...
Yaratılanların en kerimi olan insana yakışan; yüreğini kin, nefret ve intikam ateşiyle tüketmek değil sevgi, saygı, merhamet ve affın güzelliğiyle süsleyebilmektir.
Bu sevgi, merhamet, hoş görü ekseninde kalbi güzel, ahlakı güzel ,hoşgörüsü taşkın bir kul olmanın insana sonsuz haz vereceği malumdur.
Merhamet etmeyene merhamet edilmez düsturu şiarımız olmalı...
Sevgiyle ve rabbimizin merhametiyle kalın. AYTEN DENİZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Alakalı yorumlar faydalıdır.